NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
الْمُعْتَمِرُ
قَالَ
سَمِعْتُ
شَبِيبَ بْنَ
عَبْدِ
الْمَلِكِ
يُحَدِّثُ
عَنْ
مُقَاتِلِ
بْنِ حَيَّانَ
قَالَ
حَدَّثَتْنِي
عَمَّتِي
عَمْرَةُ عَنْ
عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا أَنَّهَا
كَانَتْ
تَنْبِذُ
لِلنَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
غُدْوَةً فَإِذَا
كَانَ مِنْ
الْعَشِيِّ
فَتَعَشَّى
شَرِبَ عَلَى
عَشَائِهِ
وَإِنْ
فَضَلَ
شَيْءٌ
صَبَبْتُهُ أَوْ
فَرَّغْتُهُ
ثُمَّ
تَنْبِذُ
لَهُ بِاللَّيْلِ
فَإِذَا
أَصْبَحَ
تَغَدَّى
فَشَرِبَ
عَلَى
غَدَائِهِ
قَالَتْ
يُغْسَلُ السِّقَاءُ
غُدْوَةً
وَعَشِيَّةً
فَقَالَ لَهَا
أَبِي
مَرَّتَيْنِ
فِي يَوْمٍ
قَالَتْ نَعَمْ
Âişe (r.anha)'dan
rivayet olunduğuna göre;
Kendisi Nebi (s.a.v.)
için sabahleyin (kuru hurmayı ya da kuru üzümü ıslatarak) şıra yaparmış, akşam
olunca (Hz. Nebi) akşam yemeğini yeyip üzerine de (bu şırayı) içermiş. Eğer (şıradan)
birazı artacak olursa onu (yere) dökermiş. Yahutta (başka birinin içmes için)
onu (bir başka kaba) boşaltırmış.
Sonra geceleyin Hz. Nebi
için (yeni bir) şıra hazırlarmış Sabah olunca (Hz. Nebi) sabah kahvaltısını
yapar, kahvaltının üzerine de bu şırayı içermiş. Tulum, hem sabah hem akşam
yıkanırmı;
(Bu hadisin ravilerinden
Mukâtil) dedi ki: Babam (Hayyân) Hz. Âişe'ye;
(Yani bu tulum) bir
günde iki defa mı (yıkanırdı)? diye sordu da (Hz. Âişe), "Evet"
cevabını verdi.